Psikanaliz Yazıları 32 – Söz ve İmge

Psikanaliz söze dayalı bir düşün alanı olsa da kurucusu Freud başından beri düş ve düşlemi psikanalitik uğraşın en önemli unsurlarından biri olarak görmüştür. Psikanaliz Yazılarının 32. sayısının dosyası da birbirinden ayrı düşünülemeyecek bu iki kavrama; imge ve söze ayrıldı.

Yazısında söz ve imge arasında salınan psikanalitik uğraşı tarif eden Talat Parman, Freud’un tanımıyla bilinç/bilinçdışı ayrımına denk gelen şey tasarımları ve söz tasarımlarından başlayarak; çağdaş psikanalizin bir çok önemli yazar psikanalistin, psikanalitik uğraş sırasında imgeyi de söz kadar önemli görmesi gereken bir çalışma içinde olmasını önerdiğine vurgu yapıyor. Jean Claude Rolland ise düşteki ve analizdeki ortak süreci işlediği yazısında analitik aygıtı değerlendirirken analizde söze gelenle düşte ortaya çıkanı ilişkilendirerek, iki sürecin de başvurduğu “dil düzlemi” ve “imgesel düşünce” yoluyla ruhsal alanın yeniden düzenlendiğini anlatıyor. Avner Bergstein, yazısında takıntılılık üzerinden, sözel olarak güçlü görülenin arkasında görünmez kalan otistik ve ilkel psikotik öğeler ve onların zihinselleşmemiş katmanları ile çalışmaya vurgu yapıyor. Burada sözelleştirmeler, simgesel iletişimden çok, değişimlere karşı öngörebilir ve kontrol edebilir bir tümgüçlülük haline işaret etmektedir. Ruhsal dönüşüm, terapötik olarak çatışmalı arzuları yorumlamaktan ziyade, söze dökülemez olanın şimdiki zamanda ve aktarımda ilk kez yaşanarak çalışıldığında sağlanabilir. Gamze Özçürümez Bilgili, Freud’un Afazi üzerine yazdığı makalesinden hareketle, Freud’un Düşlerin Yorumundan önce, simge oluşumunu ve dil gelişiminin kökenlerini bedene, dürtülere, duygulanımlara ve ilk nesne ilişkilerinin ruhsal duyumsal deneyimlerine, bir başka deyişle imgelere dayandırdığını aktardığı yazısında, sözcüklerin beyinde ancak duygusal yönü ve bağlamsal çağrışımları ile tasarım haline geldiğini anlatıyor. Metin boyunca nesnenin yokluğunda uyanan arzu ortaya çıkan imgenin, anne babayla iletişim üzerinden sözcük tasarımları haline geldiği, tasarımın varlığının ötekinin varlığına bağlı olduğu, divandaki süreçle de ilişkilendirilerek tartışılmaktadır.

32. Sayının dosya dışı yazılarında ise ilk olarak Juliet Mitchell, toplumsal cinsiyetin yapılandırılması ve savaş halinin toplumun yapılanmasındaki rolünün nasıl içiçe geçtiğini ele alıyor. Alternatif bir soru olarak neden saldırmamayı öğreniriz sorusunun arkasından giden Mitchell, savaşın hayvani şiddetimizden değil şiddettin yasaklanmasından kaynaklandığını öne sürüyor. Bu yolla “kardeş travması” na ulaşan yazar, yatay düzlemdeki Annenin kanununa varıyor ve Annenin kanununun kardeş katlini ve kardeş ensestini yasakladığını belirtiyor. Fethi Benslama ise yazısında bugünkü islami hareketlere bakarak islam adına müslümanlığın tanımının nasıl yapıldığını anlatıyor. Seküler olanın aksine bu ideolojinin, topluluğun öznesini yarattığından söz etmekte ve öznellikler arası süren bu savaşta politikanın yaşamın değil ölümün hizmetine girdiğini belirtmektedir. Kafka’nın Metamorfoz’unu psikanalitik bir bakışla ele alan Ali Algın Köşkdere, yazısında düşünülemez hatırlanamaz bir travmatik preödipal dönemin, ilerleyemeyen bir regresyonun nasıl kelimelere döküldüğünü ve Gregor’la özdeşleşen okurun nasıl gerçekliğin sınırlarında dolaştığını aktarıyor. Hande Kılınç Kunt, annenin sesini izleyen yazısında, Bollas’ın düşüncesi üzerinden dönüşüm yaratan estetik deneyimin, annenin bakımı ve çocuğun deneyimi üzerinden şekillendiğini anlatıyor. Yetişkinlerin, estetik anları ararken aslında annenin estetik deneyimini aradıklarını dile getiren Kunt, bu anlamda müzik dinlemenin erken dönem işitselliğiyle bağlarını inceliyor ve dinleme hem analist hem de analizan için çok önemli olduğuna vurgu yaparak psikanalizde müziğin rolünü sorguluyor. Dosya dışının son yazısında Paris Psikosomatik Enstitüsü’nün kurucularından Michel de M’uzan’ı ve onun ileri sürdüğü ruhsal kimera, kimliksizleşme, kimlik skandalı gibi kavramlarını ele alan Talat Parman, bu önemli psikanalistin sanatsal yaratıcılık ile psikanalitik uğraş arasında nasıl köprüler kurduğuna vurgu yapıyor.

Son olarak okurlar, 32. sayıda Psikanaliz Yazıları’nın 15. Yaşı dolayısıyla yapılan kutlamada derginin yayın kurulu üyeleri Talat Parman, Ayça Gürdal Küey, Evrem Tilki ve Behice Boran’ın yaptığı konuşmaların metinlerinin yer aldığı bir de ek dosya bulacaklar.

İçindekiler

Sunuş
Talat Parman

Önsöz
Talat Parman

İmge ve söz arasında psikanalitik uğraş
Talat Parman

Düşteki ve analizdeki ortak süreç
Jean Claude Rolland / çeviren Orçun Türkay

Takıntılılık: duygusal hakikatle karşılaşmanın düzenlenmesi
Avner Bergstein /çeviren Ali Algın Köşkdere

Sözün ve imgenin nüvesi: afazi üzerine
Gamze Özçürümez Bilgili

Dosya ötesi
Savaş: kardeşler ve toplumsal cinsiyet
Juliet Mitchell / çeviren Pınar Padar, Evrem Tilki

Günümüzde islam’da özne sorunu
Fethi Benslama /Çeviren İsmail Yerguz

Kafka’nın “dönüşüm”ü: preödipalin dile gelişi
Ali Algın Köşkdere

Annemin öğrettiği şarkılar
Hande Kılınç Kunt

Bir psikanalist: michel de m’uzan
Talat Parman

Psikanaliz Yazıları’nın 15. Yılı:
Psikanaliz yazıları’nın kısa tarihi ve psikanalizi yazmak ve okumak
Talat Parman

Yıkıcılığa rağmen yaratıcılığı ve yazıyı koruyabilmek
Ayça Gürdal Küey

Mutfaktan içeri
Evrem Tilki

Nereden başladık, neler getirdik
Behice Boran

İngilizce özetler

Etkinlik duyuruları

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s