Kaygılı Ebeveynler için Sıra Dışı bir Ürün: Psikolojik Sigorta

(Das Ding Press) – Şüphesiz her ebeveyn çocuklarına iyi bir eğitim ve yeterli maddi imkan sağlamak ister. Hayat sigortaları, sigortacılığın bir meslek olarak ortaya çıktığı günden beri geride kalan eş ve çocukların güvenliği için en popüler yollardan biri. Eğitim sigortası da giderek yaygınlaşıyor: Kendilerinin vefatı durumunda çocuklarının eğitim masraflarının karşılanacağı teminatı, son dönemde yoğun ilgi gören poliçelerin başında yer almakta.

Öte yandan günümüzde ebeveynlerin kaygıları bunlardan ibaret değil; özellikle kendi psikolojik problemleri yüzünden çocuklarının da zarar göreceğinden endişelenen birçok ebeveyn mevcut. Bu endişelerin farkına varan orta çaplı sigorta şirketlerinden Independent Insurance (II) bunlardan yola çıkarak yeni bir ürün ortaya çıkarmış: Psikolojik sigorta. II CEO’su Siegfried Freiberger fikrin nasıl geliştiğini anlatıyor:

“Yakın zamanda baba olacak bir arkadaşım, zor bir çocukluk geçirdiğinden ve bu yüzden çocuğunun psikolojisine istemeden zarar verebileceği endişesinden bahsetmişti. Aklıma bu proje geldi, sonuçta eğer psikolojiniz yüzünden çocuğunuzun olumsuz yönde etkilenme olasılığı varsa, burada bir riskten söz edebiliriz. Bir riskten bahsettiğimizde de, onu hesaplamak ve onu paylaşmayı önermek biz sigortacıların işi.”

Freiberger, projesini bir arkadaşına, aynı zamanda bir psikanalist olan ekonomi doktoru Erwing Johnston’a götürmüş. Dünya Psikanalistleri Birliği (Association of World Psychoanalysts – AWP) üyesi olan Johnston, Freudyen teorilerle projeyi güçlendirmiş:

“Eğer çocuğunuzun Ödipal problemler yaşamasından korkuyorsanız –örneğin garip bir kariyer seçimi, yüksek eğitimi bitirememe, sıra dışı bir eş seçimi, aşırı hırs– poliçenize bu opsiyonu ekleyebilirsiniz. Ebeveynlerin bu kaygıları birçok bilinçdışı anlam içerse de, çoğunun bu potansiyelleri doğru şekilde sezdiğine şahit oldum. Bununla beraber, bizlerin preödipal sorunlar olarak adlandırdığı, ikili ilişkilerdeki dalgalanmalar, karşınızdakini bir sevip bir nefret etmek, hayal kırıklığı durumlarında çok yoğun duygusal tepkiler vermek gibi sorunlarınız varsa, bunların çocuğunuzu etkileme ihtimali oldukça gerçekçidir ve bununla ilgili de bir poliçe çalışması yapılabilir. Şüphesiz bunların belirlenmesinde bilimsel bir çalışma var: Sigorta şirketi sizi bir psikanaliste yönlendiriyor ve değerlendirme seansları sonunda size ve şirkete bir rapor yazılıyor. Çocuğunuz ileriki yaşlarda poliçenin kapsadığı başlıklarda problemler yaşarsa bir eylem planı geliştiriliyor; psikanaliz seanslarının ödenmesinden maddi tazmine uzanan opsiyonlar mevcut. İlerde bu başvuruların değerlendirmesinde ve eylem planının oluşturulmasında tamamen bağımsız ‘eksper psikanalist’ler de mutlaka olacaktır ve bu sayede haksızlık ve kötüye kullanımların önüne geçilecektir.”

Johnston projeye güvense de psikanalistlerden eleştiriler gelmiyor değil. Sağlam Temeller Atmak: Çocuklarda Dürtü ve Saldırganlık (Having an Infrastructure: Drive and Agression in Children) kitabının yazarı Meryl Kidson’ın pozisyonu çok net:

“Bu, saçmalık. Paranoyak kaygıları paraya çeviren sigorta şirketleriyle manik inkâr içindeki omnipotansa özenen ebeveynlerin karanlık ve ölümcül bir işbirliği bu.”

David Woolson da bir diğer kaygılı isim:

“Çocukların bu anlaşmayı sezeceğini ve her zamankinden daha da yalnız ve çaresiz hissedeceğini düşünüyorum. Ebeveynler, ebeveyn olmaya devam etmeye çalışsa ve sigorta şirketlerini aradan çıkarıp çocukları oyun parkına götürse, daha iyi bir gelecek yaratma imkânı bulurlar, hem de bedavaya.”

Peki hedef kitle ne diyor? Bir şirkette yönetici olarak çalışan David Brown (41) fikirlerini bizimle paylaşmaktan çekinmedi:

“Eşimle birkaç kere ayrılmanın eşiğine geldik. Ben de boşanmış bir ailenin çocuğuyum ve o günleri tekrar yaşamak istemem. İleride aynı şeyin kendi çocuğumun da başına gelme ihtimali durumunda, çocuğumuzu koruyabilecek kaynaklarımız olma ihtimali bizi daha güvenli ebeveynler yapıyor.”

İsmini vermek istemeyen bir anne ise şöyle konuştu:

“İlk başta bunu yaparsam kendime güvenmiyor gibi olurum diye düşündüm. Sonra fikir daha iyi geldi, dünyanın binbir türlü hali var ve daha fazla güvencenin asla zararı olmaz dedim. Poliçeyi unuttum sayılır, arada aklıma geliyor ve gülümsüyorum. Çocuğumuzun gelişimiyse gayet iyi.”

Bazıları poliçe sayesinde çok daha rahatlamış görünüyor. Ses mühendisi olarak çalışan Clark Rodney bunu açıkça dillendiriyor.

“İyi bir baba olduğumu söyleyemem.  Uyuşturucu geçmişim var, ailemle de aram iyi değildi. Çok turluyorum, evdeyken de çocukla pek ilgilenmiyorum açıkçası. Eşim çok anlayışlı ve ilgili, ona güveniyorum ama bu sigorta olayı beni rahatlattı. Poliçeyi ne kadar artırmak gerektiğini sormadım bile.”

Ebeveynlerden böyle bir şeyi düşünemeyeceğini belirtenler de mevcut. Bakın genç bir anne ne diyor:

“Ne yani, o zaman ilgilenmeyi de bırakayım da çocuk delirsin, ne de olsa parasını sigorta şirketinden alacağız, öyle mi? Sorumluluk sahibi olmak insanlar çocuk yapmayı iki kere düşünse daha iyi olur!”

Freiberger, uygulamanın kopardığı yaygaranın farkında. “Bakın, ailelerin özgür tercihlerine saygılıyım, kimseyi bir şeyi dayatmıyoruz,” diyor ve ekliyor “Psikanalistlerin bir kısmı ise biraz muhafazakâr yaklaşıyorlar. Bilim ve rasyonel düşünceden yararlanarak geliştirilmiş bir sistem bu. Biraz daha açık görüşlü olsalar bu kadar net kestirip atmayacaklarını düşünüyorum”.

Freiberger, bunun her ne kadar özgür tercihlerle ilgili olduğunu söylese de, Kuzey ülkelerinde bunun bir toplum uygulaması olarak düşünülmesi fikri öne çıkıyor. Akıl sağlığı sigortalarının zorunlu tutularak kendi kendini finanse eden özgür ve deneysel akıl sağlığı hizmetleri üretilmesi fikirleri dillendirilmeye başlandı bile. Bakalım önümüzdeki yıllar akıl sağlığı hizmetleriyle ilgili ne gibi yeniliklere kapı açacak?